Solcu Kimdir? Sol Birleşir Mi?

Güngör Uras (Milliyet) - 24.08.2002

Öztin Akgüç, Mülkiye’den sınıf arkadaşımdır. Yazılarının çoğunu keser saklarım. Öztin Akgüç 6 Mayıs 1994 tarihinde "Solcu"luğun ne olduğunu, 3 Temmuz 1994 tarihinde "Solda Birleşme"nin imkansızlığını yazmıştı. Sekiz yıl önce yazdıkları bugün "güncelliğini" koruyor. Öztin Akgüç’ün yazdıklarından sayın okuyucularıma özetler aktaracağım. Bugün neyin ne olduğunu anlamak bakımından yararı var.

(I) Solculuk nedir?

(1) Solcu olmak bazı nitelikler gerektirir. Günümüzde solcu geçinenlerin önemli bir bölümü de takiyecilik yapmakta, olduklarından farklı görünmekte veya böyle bir izlenim yaratmaya çalışmaktadır. Söylem ve eylemleri birbiriyle tutarlı olmamaktadır.

(2) Solculukta üretkenlik esastır. Üretici olmak yalnız fiziki gereksinimlerin karşılanması için mal ve hizmet üretimi ile kısıtlanamaz. Bilgi üretmek, fikir ve düşün ürütmek, sanatsal yapıtlar üretmek, yaşamı daha anlamlı ve renkli kılmakta, çoğu kez maddi mal ve hizmet üretmekten daha yararlı olmakta, daha büyük katkı sağlamaktadır.

(3) Solculukta, bencillik yoktur. Paylaşım ve dayanışma esastır. Bir solcu için paylaşmanın verdiği doyum, bazı varlıklara tekel olarak sahip olamadan daha fazladır.

Solda sömürü olmaz

(4) Solculukta sömürü yoktur. Başkalarını sömürerek, havadan inme kazançlarla, devlet desteği ile haksız imkanlar sağlamak, belli makamlara gelmek solculukla bağdaşmaz. Solculukta, özürlü bireyler dışında, kişilerin topluma kattığından daha fazlasını almaya istemeye etik açıdan, moral açıdan hakları yoktur. Yalnız maddi imkanlar konusunda değil, düşünce alanında da solculuk sömürüye karşıdır.

(5) Solculukta, kişilere, kişilerin özgürlüklerine saygı esastır, kişiler aşağılanmaz, kişilere işkence ve kötü muamele yapılamaz, kişilerin özgürlükleri kısıtlanamaz. Kişilerin uyarılarak, eğitilerek topluma kazandırılması ön planda amaçlanır.

(6) Kişinin özünü geliştirmesi esastır. İnsanlar aynı tornadan çıkmış, standart, tekdüze yaratıklar olarak algılanamaz. İnsanların davranış biçimleri, düşünceleri hatta değer yargıları farklı olacaktır. Gelişme, yaratıcılık, ayrışık (heterojen) olmaktan kaynaklanır. Birbirine benzeyen insanlar yenilik, dinamizm, evrim hatta olgunlaşma getiremez. Solculuk gerçek anlamda bireycidir. Bireyin gelişmesi, geliştirilmesi önem taşır.

Solcu yalan söylemez

(7) Solcular doğayı, doğanın bir parçası olarak insanı sever, doğayı korur, çevrecidir. Bu konuda içten davranır, iki yüzlü davranmaz. Kendi çıkarı olduğu zaman doğayı tahrip edip, başkalarını engellemek için doğacı, çevreci gözükmez.

(8) Gerçek bir solcu, yalan söylemez, başkalarını kandırmaz, takiyecilik yapmaz. Söylem ve eylemi birdir, tutarlıdır, topluma ve kişilere karşı daima açık sözlüdür. Solculuk ile haksızlık bağdaşmaz. Solcu her türlü haksızlığa karşıdır. Bu konuda çifte standart uygulamaz.

(9) Solcu bireyin gelişmesi, özgür yaşayabilmesi için de laikliğin gerekli olduğuna inanır, laisizmi savunur, bağnazlığın her türlüsüne karşıdır.

(10) Solcu olmak zordur, belirli aşamaları, belirli nitelikleri edinmeyi gerektirir. Bizde sola soyunan çoğu kişinin, solcu olamadan, solculuğu öğrenemeden rota ve yön değiştirdiği de sıkça gözlenmektedir.

(II) Yirmi yıllık bir hayal

(1) Solda birleşme bir özlem olarak en az yirmi yıldır Türkiye’nin siyasal gündemindedir. Ancak, bu konuda somut adımlar atıldığı, en ufak bir başarı sağlandığı söylenemez. Sözde herkes birleşmeden, birlikten yanadır ama özveri eksikliği, kişisel tutkular, bencillik, çifte standart uygulamaları ayak oyunları şimdiye değin solda birleşmeye değil belki ayrılıklara yol açmıştır. Özlemler, ancak gereken özveriler gösterilerek gerçekleştirilebilir.

Önce taban birliği olmalı

Birleştirme arayışındaki girişimcilerin bir bölümü gerçekten iyi niyetlidir. Girişimlerinde kişisel bir beklenti yoktur. Karanlık gidişe dur diyebilmek, solda birliktelik sağlamaya katkıda bulunulduğu ölçüde ülkeye hizmet edebileceği düşüncesi ile hareket etmektedirler. Bir bölümü ise olası yeni oluşumda bir şeyler kapabilmek, kamuoyunda isim duyurabilmek için, birleştirme girişimleri içindedir. Bazıları, birleşmeyi belli bir partide sağlamak, rotayı belli bir partiye yönlendirme güdüsü ile hareket etmektedir.

(2) Sağlıklı bir birleşmenin olabilmesi için tabanın belirli özlemler, idealler doğrultusunda bütünleşmesi gerekir. Başarıya ancak inanmış, özverili kişilerle ulaşılır. Neyi, ne zaman, nerede satacağı belli olmayan kişilerle birliktelik sağlanamaz. Birleşme girişiminde bulunanların, ayrıca belirli çevrelerde gerçekten etkili olmaları, belirli kesimleri peşlerinden sürükleyebilmeleri gerekir. Medya gülleri ile, kıymetleri kendilerinden veya medyadaki dostlarından menkul kişilerle, solda birliktelik yürümez. Medyanın desteklediği, dolanıma çıkardığı kazip (yalan) şöhretlerin DSP ve CHP’yi ne durumlara hangi oy oranlarına düşürdüğü görülmelidir.

(3) "Sol", "demokratik sol", "sosyal demokrat", "ılımlı sol" artık bu gibi sloganların ardına sığınmayıp, nelerin amaçlandığının gayet açık ve somut biçimde ortaya konulması gerekir. Bir söylem ve eylem birlikteliği olmalıdır. Modası geçmiş bir liberallik, bazı kesimlerce, sol, sosyal demokratik olarak yutturulmaya kalkışılmaktadır. Türkiye’de sağın her tonu, yaygın bir sağ gamı varken, sol partilere de benzer bir kimlik verilmeye çalışılması, kimlik bunalımı yaratılması, hareketi yozlaştırma, yörüngesinden çıkarma dışında bir anlam taşımamaktadır.