Türban İslam'ın Şartı mı?
Gürbüz Evren (Odatv.com) - 25.10.2010
Her samimi Müslüman İslam'ın 5 şartı olduğunu bilir. Bunlar, Kelime-i şehadet getirmek, Namaz kılmak, Zekât vermek, Hacca gitmek ve Oruç tutmaktır. Din sömürüsü yapanlar ise bu şartlara bir de türbanı eklediler. Oysa ne şartlar arasında ne de Kur'an'da türban türünden bir örtü yoktur.
Türban konusunda çok yazıldı. Söylenenleri tekrar etmeden, eksik kaldığını düşündüğüm birkaç ayrıntı aktaracağım.
DİN SÖMÜRÜCÜLERİNE DİN DERSİ
Örtünme konusu Kur'an'da, Ahzab Suresi'nin 59'uncu Ayeti ve Nur Suresi'nin 31 ve 60'ıncı ayetlerinde geçmektedir.
Kur'an'da geçen "Hımar' kelimesi 'Baş örtmek' anlamına değil, sadece 'örtmek' anlamına gelmektedir. Başörtüsü demek için "örtmek" yani "hımar" kelimesinin yanına "baş" yani "re's" kelimesinin 'gelmesi gerekmektedir. Böylelikle ortaya hımarü-re's' yani 'başörtüsü' çıkacaktır. Oysa ne ayette ne de Kur'an'ın hiçbir yerinde 'hımarü-re's' diye bir tanımlama yoktur.
Arapçada, kadınların başlarına örttükleri örtünün özel bir adı vardır. Bu da 'mikna' ve 'nasıfy'dır. Din sömürücüleri Kur'an'ın herhangi bir yerinde 'mikna' ya da 'nasıfy' kelimelerinin geçtiğini gösterebilirler mi'
Ayetteki 'Hımar' yani örtünün yanında geçen ise 'Cuyub' kelimesidir. Cuyup, 'yaka' veya 'göğüs' demektir.
AYETLER NEREYİ ÖRTMEKTEN BAHSEDİYOR'
Şimdi gelelim Nur Suresi 31'nci Ayete. Bu ayetle ilgili çevirileri aktardığımızda da başın örtülmesi anlamına gelen bir ifade gören olursa bize de anlatsın ki gözlük takıp daha iyi görelim.
Muhammed bin Hamza'nın 1424 yılında yaptığı ilk çeviri şöyledir:
"Söyle inanan kadınlara, gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar ve cinsel organlarını saklasınlar. Ziynetlerini (süslerini) göstermesinler. Örtülerini de yakalarının üzerine bıraksınlar ."
Prof Dr Yaşar Nuri Öztürk'ün çevirisinde ise "Mümin kadınlara da söyle, bakışlarını yere indirsinler. Cinsel organlarını/ırzlarını korusunlar. Örtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar" denilmektedir.
Prof Dr Zekeriya Beyaz'ın çevirisi de benzer şekildedir:
'İnanan kadınlara da söyle, gözlerinden kıssınlar (başkalarının ayıp yerlerine bakmasınlar), kendi ferclerini (ayıp yerlerini) de saklasınlar, ziynetlerini (takılarını) apaçık göstermesinler. Ancak kendiliğinden gözüken bunun dışındadır. Örtülerini yakalarının (gerdanlık ziynetinin) üzerine kapatsınlar.'
Diyanet İşleri Başkanlığı Kur'an-ı Kerim Meali farklı yönlere çekilebilecek ifadeler içerse de genel anlamda yukarıdaki çevirilerle benzerlik göstermektedir.
'Mü'min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. 'Başörtülerini' ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından yahut babalarından yahut kocalarının babalarından yahut oğullarından yahut üvey oğullarından yahut erkek kardeşlerinden yahut erkek kardeşlerinin oğullarından yahut kız kardeşlerinin oğullarından yahut Müslüman kadınlardan yahut sahip oldukları kölelerden yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar.'
Diyanet İşleri Başkanlığı için çeviri yapanların 'Başörtüsü' kelimesinin karşılığı olan 'hımarü-re's' ifadesini nerede gördüklerini çok merak ediyorum.
Ahzab Suresi 59'uncu Ayetin de örtünmeden bahsettiğini söylemiştik. Bunu da Diyanet İşleri Başkanlığı Kur'an-ı Kerim Meali'nden aktaralım:
'Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına söyle, bedenlerini örtecek elbiselerini giysinler. Bu, onların tanınıp incitilmemelerine de daha uygundur.' Burada istenen başın örtülmesi değil, bedenin örtülmesidir.
Örtünmeyle ilgili son olarak Nur Suresi 60'ıncı Ayete bakalım. Diyanet İşleri Başkanlığı Kur'an-ı Kerim Meali şöyle demektedir:
'Artık evlenme ümidi beslemeyen, hayızdan ve doğumdan kesilmiş yaşlı kadınların zinetlerini göstermeksizin dış elbiselerini çıkarmalarında kendileri için bir günah yoktur. Ama yine sakınmaları onlar için daha hayırlıdır.'
Yedi yaşımdan 14 yaşıma kadar tatillerde Kur'an kursuna gittim. Ayrıca Kur'an'ın sadece Türkçe değil Fransızca çevirilerini okudum. Din bilgini değilim, ama başımıza ulema kesilenlere de iyi yanıtlar veririm.
İslam'ın ne kutsal kitabında ne şartlarında ne de sünnetinde aşırı örtünme diye bir şey yoktur. Gerçek böyleyken İslâm Ülkeleri'nde kadınlar, çarşaftan, ihrama, burkadan peçeye kadar neden farklı farklı kumaşlarla kapatılmıştır' Bunu da ayrıca yazacağım.
Bir başka gerçek ise din sömürücülerinin türban'ı başörtüsü olarak yutturmalarıdır. Dikkat ettiyseniz yıllarca türban dediler, şimdi sadece başörtüsü diyorlar. Üstelik bunu karşı tarafa da söyletmeye başladılar.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'nun sözleriyle bitirelim:
'Bir kadının başını örtmesi Müslümanlığa giriş beyannamesi ve ya Müslüman olmanın yegâne ve ön şartı değildir.'